tiistai 3. helmikuuta 2009

^oysa ben seni sevmelere doyamadim^





Veda. .
Olmadı... Nasıl başlamıştık, nasıl gidiyoruz sona..? “Neden?” diye sordum kendime defalarca. .
Cevabı yoktu bende. . Sendeydi sanırım. . .
Unutmaya çalıştım "keşke bana hiç yaşatmasaydın" dediğim her şeyi, istisnasız; unutamadım..!
Acıyor içim ne fayda… Karar verdim. Sanırım bu kez dönmeyeceğim. .Gidiyorum! . . En çok da yüreğinden. . .
Bitmesin deme ne olur. Seninle son kez uyuyacağım bu gece, o
lmamalıydı dediğim her şeyi örterek yorganınla ve gömerek yastığına, yatağına...
Varlığında, kollarında üşüyeceğim en az yalanlarının beni üşüttüğü kadar. . Son olacak! . .
Ben giderken ağlama sakın. Hele yüzüme, gözlerime hiç bakma. Bekleme “elveda” demem, dilim varmaz.
Uyandırmam bile belki seni; çünkü yarın tutmayacaksın hiçbir sözünü.. "Kal" diyeceksin, "gitme" diyeceksin,
"bitmesin"diyeceksin... Üstelik ağlayacaksın da şaşkınlığında gidişimin, nafile yalvarışlarınla. . Ben yine susacağım. . .
Yüreğimde hem senle hem de sensizlikle uyuyamıyorum şimdi. .
Her düş sen oluyorsun! . .
Uyanıyorum kan ter içinde uykularımdan; yoksun. . .
Ben kusursuz bir sevda büyüttüm sana. Hiç düşünmedim sonunu,
bırakırken avuçlarına senle dolu küçücük yüreğimi. İmkansızı değil, sevgini istedim. .
Bilemedim imkansızmış meğer. . .
Kimler yakar şimdi seni, kimler acıtır canını senin benimkini acıttığın kadar;
nasıl mutlu olur ve nasıl yaşarsın bensiz. .
Sormuyorum bu defa. . .
Bana senleyken bile sensizliği yaşatan sen, ilk kez bensiz kalıyorsun. İşte şimdi tüm oyunlar senin.
Oyna doya doya... Soru da sorma cevap da bekleme.
Çünkü beni bana bıraktığın sensizliğimde soruları da unuttum cevapları da. . . “
Artık çok geç” demek için bile inan çok geç! ! !
Bu gece yine sabah olacak. . .
Yine gelecek bahar. . .
Aydınlanan gökyüzünde güneşin de olmayacağım. . .
Karanlık semalarda ayın, yıldızın da. .
Bir kuşun kanadına takılıp ben ve yüreğim. . .
Gideceğiz. .
Dönmeyeceğiz. . .





Ei kommentteja: